İz Bırakan ŞahsiyetlerKültürSanatTarih ve Medeniyet

Osmanlı mimarisine yön veren dahi sanatkar Mimar Sinan

Sinan Kayseri ilimizin Ağırnas ilçesinde 1494-99 yılları arasında tam bilemediğimiz bir tarihte doğdu. 1513 yılında devşirilerek yeniçeri yapıldı. Sinan bundan sonra, çok hareketli bir askerlik döneminde, 25 yıl devlet hizmetinde bulundu. Osmanlı mimarisine yön veren dahi sanatkar Mimar Sinan nasıl bir hayat serüveni yaşadı?

Mimar Sinan’ın Hayatı ve eserleri

29 Mayıs 1489 tarihinde Kayseri’nin Ağırnas köyünde doğdu. Yeniçeri ocağında asker yetiştiren Acemi Oğlanlar Ocağı‘na 22 yaşında   alındı. Burada  yapı işlerinde görev aldı. Ayrıca bu dönemde devrin en önde gelen mimarlarının yanında çalışma ve onlardan mimari teknikleri öğrenme  fırsatını yakaladı.

Acemi askerlik döneminden sonra; Mimar Sinan, Kanuni döneminde, 1521‘de katıldığı Belgrad, 1522‘deki Rodos seferlerinden sonra subaylığa yükseldi.

Bir istihkam subayı olarak görev yapmaya başladı. Osmanlı ordusu ile birlikte batıda ve doğuda pek çok savaşlara katıldı. Katıldığı seferlerde ordunun ihtiyacı olan Kaleler, yollar, köprüler ve binalar inşa etti. Hatta gerektiğinde gemiler inşa etti; hatta bazen inşa ettiği geminin kaptanlığını da üstlendi.

Savaş zamanı aniden ortaya çıkan sorunlara karşı, hızlı çözümler üretmek gerekiyordu. Mimar Sinan da bu sorunların çözümüne yönelik önemli hizmetlerde bulundu

Aslında istihkam subaylığı, ruhundaki mimari dehanın ortaya çıkmasını sağladı denilebilir. Sinan, ordunun seferleri sırasında çevrede gördüğü her binayı dikkatlice inceliyor ve muhtemelen defterlerine notlar alıyordu. Sinan’ın eserlerine bakıldığında, orduyla birlikte dolaşırken gördüğü; bu geniş coğrafyanın evrensel mimarisini incelediğini ve özümsediğini anlarız.

Ordu hizmetinde bulunduğu uzun yıllar boyunca ortaya çıkan sorunlara çözüm bulmakta ustalaştı. Mimari tasarım ve kreatif (tasarım) gücü gelişti. Yaptığı gayretli çalışmalarla ve güzel ahlakıyla kendisini yöneticilere sevdirdi ve güven duygusu verdi. Bu sebeple Sarayda görevli mimarbaşı ölünce; onun yerine bu makama atanması (1539) kolay oldu.

Sinan o yıllarda kırklı yaşlarındaydı. Sinan bir yandan ordudan ayrıldığı için üzgün; öte yandan, koca Osmanlı İmparatorluğu’nun farklı yerlerinde önemli eserler yapma imkanı yakaladığı için de, heyecanlı ve hevesli olduğunu ifade ediyor.

Gerçekten de, daha ilk yıllarda yaptığı ve Çıraklık dönemi eserim dediği; Şehzade başı Camisi (1543-48) onun bu konuda ne kadar eğitimli ve usta olduğunu gösteriyor.

Kare bir taban üzerine kurduğu dört yarım kubbe, merkezi şemayı o gün için doruk noktasına çıkarıyordu. Çok basit görünen bu şema, dâhiyane uygulama sonucunda; kare planlı şemanın artık mükemmele eriştiğini gösteriyordu.

Mimar Sinan, Osmanlı Padişahlarından olan 2. Selim, 1. Süleyman ve 3. Murad  dönemlerinde baş mimar olarak görev yapan, yaptığı eserleriyle Dünya tarihine adını yazdıran dahi sanatkarımızdır.

Hayatı boyunca toplamda 375 eser bırakmıştır. Bunlardan  Edirne’de yaptığı Selimiye Camisi Dünya Kültür Mirası listesindedir. 17 Temmuz 1588 tarihinde  İstanbul’da vefat etmiştir. Türbesi, Süleymaniye Külliyesi’ndeki, Haliç duvarının önündedir.
Koca Sinan baş mimar olarak görev yaptığı dönemde; inşa ettiği eserleriyle dünya tarihine adını yazdırmıştır.
1526 yılında, yayabaşı rütbesiyle çıktığı Mohaç seferinden sonra, cephane sorumlusu görevi verilen Mimar Sinan, 1529‘da Viyana, 1529-1532 yılları arasında Almanya, 1532-1535 arasında da Irak’a düzenlenen, Bağdat ve Tebriz seferlerine katıldı.
Bağdat seferinde, acil ihtiyaç üzerine Van Gölü‘nü geçmek üzere üç geminin yapımını başarıyla tamamlaması, Mimar Sinan’a haseki ünvanını kazandırdı. Bu rütbeyle, Korfu, Pulya ve Moldavya seferlerine katıldı.
1538’de Karaboğdan Seferinde ordunun Prut Nehri’ni geçmesi için köprü yapılması gerekmiş; bataklık bölgede günlerce çalışılmasına rağmen köprü kurulamamış. Sonunda bu zorlu görev  Damat Çelebi Lütfi Paşa’nın emriyle Mimar Sinan’a verilmiştir. Koca Sinan kısa sürede bu yapımı zorlu köprüyü yapma başarısını göstererek şöhret kazanmıştır.
1539 senesinde, Mimar Acem Ali‘nin vefatı üzerine onun yerine Saray Başmimarı olmuştur. Daha sonra ordunun yapı ihtiyacını karşılamak için çeşitli görevler üstlenen Mimar Sinan, sefere gittiği yerlerde gözlemlediği farklı mimari gözlemlemek ve notlar almak suretiyle; teknikleri öğrenmek suretiyle kendisini geliştirdi.
Osmanlı’nın en güçlü döneminde yaşayan Sinan, Kanuni Sultan Süleyman, II. Selim ve III. Murat olmak üzere, üç padişaha mimarbaşı olarak hizmet etmiştir.
Mimar Sinan 17 Temmuz 1588 yılında İstanbul’da vefat etmiştir. Arkasında yüzlerce değerli mimari eser bırakan Mimar Sinan’ın beyaz taşla yapılmış, sade bir yapı olan türbesi, Süleymaniye Külliyesi’ndeki, Haliç duvarının önündedir.
Mimar Sinan’ın Eserleri
Mimar Sinan hayatı boyunca yaptığı çalışmalarla 81 cami, 51 mescit, 55 medrese, 26 darül-kurra, 17 türbe, 17 imarethane, 3 darüşşifa (hastane), 5 su yolu, 8 köprü, 20 kervansaray, 36 saray, 8 mahzen ve 48 hamam olmak üzere 375 eser inşa etmiştir. Edirne’de inşa ettiği Selimiye Camisi Dünya Kültür Mirası listesindedir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir